Motivasyonun Sağlanmasında Ailenin Rolü
Aile, farkında olarak ya da olmayarak, gencin motivasyon düzeyini etkilemektedir.
Bu etki olumlu yönde olabildiği gibi zaman zaman da olumsuz yönde olabilir. Tabi ki hiçbir ebeveyn gencin motivasyonunu olumsuz yönde etkilemek istemez. Ancak onların iyiliği için bazı davranışlar ya da söylenen bazı sözler onu olumsuz etkileyebilir; motivasyonunu düşürüp kaygı düzeyini arttırabilir. Bu da gencin kaygılı, mutsuz ve verimsiz bir hazırlık süreci geçirmesine neden olur.
Motivasyonun sağlanmasında ailenin olumlu rol oynayabilmesinin ilk şartı, genci anlamaktır. Ne denli zor bir dönem yaşadığının farkında olmak ve bunu gence yansıtmak gerekir. Bunu gerçekleşmesinin yolu da aile içinde " olumlu bir iletişim ortamı" kurmakla mümkündür.
Anlaşıldığının farkına varan genç, yaşadığı zorlukları rahatça ailesiyle paylaşacak, sorumluluklarına da daha sıkı sarılacaktır.
Sorumluluktan bahsetmişken hemen belirtmeliyiz ki üniversite sınavına hazırlanmak, sadece gencin sorumluluğudur. Aile bu sorumluluğu gencin yerine üstlenmemelidir.
Gencin eksik olduğu konuları, çalışmadığı dersleri saptamak, hangi derse ne kadar çalışacağını belirlemek ailenin görevi değil, gencin sorumluluğudur. Bu sorumluluğu üstlendiğinde gencin motivasyonu da doğal olarak düşecektir. Bu nedenle aile, bu sorumlulukların gence ait olduğunu belirtmelidir. Aileye düşen, sorumluluklarını yerine getiren gence, istediği desteği sağlamaktır.
Aile eğer motivasyonu arttırmak istiyorsa, çocuğunun yapamadıklarının değil yapabildiklerinin üzerinde durmalıdır ki takdir edildiğini, desteklendiğini gören çocuk, o davranışı daha sık göstersin.
Sınavla ilgili olarak, gencin değerini sınavdaki başarısıyla eş tutmak, sonuçlarla ilgili olarak korkutmak, tehdit etmek, kaygısı arttırmaktadır. Sınava gerçek dışı bir anlam yükler. Kaygı, öğrenme de en büyük engeldir. Sonunda "kriz" olur.
Öğrenciye sınavın, öğrendiklerini kullanabileceği, amaçlarına ulaşmasını kolaylaştıracak bir "fırsat" olduğu söylenmelidir. Gence düşen bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmektir.
Öğrenciye taşıyamayacağı yükler yüklemek, gerçekçi olmayan hedefler belirlemek sadece bu yükün altında ezilmesine sebep olur. Öğrendiklerini kullanması zorlaşır.
Ebeveyn gence içtenlikle "Sen benim için her şeyden önemli ve değerlisin. Hayatındaki bu önemli dönemde, sana istediğin desteği vermeye hazırım. Senin kendi üzerine düşenleri en iyi şekilde yapacağını biliyorum, ben de üzerime düşenleri yapmaya hazırım." diyebilmelidir.
Önemli olan sözler değil, davranışlardır..
Robert Hall
Çocuklarına her şeyin en iyisini veremediğin için üzülme. Sen verebileceğinin en iyisini ver.
Konfüçyus